Dünya Sağlık Örgütü, gelişmekte olan ülkelerde -ki Türkiye de bunlardan biridir-, 5 yaşın altındaki 174 milyon çocuğun yetersiz beslendiğini, yaşıtlarına göre düşük kiloda olduğunu ve 230 milyon çocukta büyüme geriliği olduğunu belirtmektedir. Özellikle eksik protein ve enerji tüketimine ilişkin beslenme bozuklukları, çocuklar için ciddi tehlike oluşturmaktadır. Eksik tüketime ek olarak, sağlıksız besinlerin aşırı tüketilmesi de olumsuz sonuçları beraberinde getirmektedir.
Günümüzde medyanın da etkisiyle, sağlıksız beslenme oranları oldukça artmış durumdadır. Ülkemizde her üç kişiden biri fazla kilolu, her beş kişiden biri obez, üç milyona yakın kişi de hastalık derecesinde obezdir. Araştırmalar, sağlıksız beslenen ebeveynlerin çocuklarında da bir yeme bozukluğu görülme ihtimalinin %80’lere vardığını göstermektedir.
Ayrıca, sürekli benzer yiyecekler tüketen çocuklar ‘neofobi’ geliştirmeye yatkındır. Neofobi, ‘yeni yiyeceklere karşı korku ve kaçınma’ olarak tanımlanır.
Aslına bakarsanız her çocuğun yiyecek tercihlerini sağlıklı olarak düzenlemek mümkündür. Başka bir deyişle, çocukların beslenme şekillerini dilediğimiz gibi düzenleyebiliriz.
Sağlıklı Beslenme Tutumunu Çocuklara Kazandırmak İçin Neler Yapılabilir?
- Yeni yiyeceklere maruz kalmak, çocukların yiyecek tercihlerini etkileyebilir. ‘Benim çocuğum sebze yemez/sevmez’ diyerek aslında onları kendiniz kısıtlamış olursunuz.
- Çocukların yeni yiyecekleri hayatlarına yerleştirebilmeleri için, o yiyeceğe en az 8-10 kere maruz kalmaları gerekir. ‘Bir kere denedik, yemedi’ diyerek denemelerden vazgeçmek, aslında çocuğa gerekli süre verilmediğini gösterir.
- Çocuklara yeni yiyeceğin ‘onlar için iyi’ olduğunu söylemenin onlar için hiçbir etkisi yoktur. Eğer ‘tadının güzel olduğunu’ söylerseniz, denemeye daha istekli olacaklardır.
- Yeni yiyeceklere gösterilen direnç, yaşla birlikte azalır.
- Yeni yiyeceklere alıştırmak için, çocuklara, kendi yaşlarına yakın yaştaki çocukların yeme videoları gösterilebilir. Çocuklar, ‘yemek arkadaşları’ olarak gördükleri yaşıtlarının iştahla yedikleri yiyecekleri denemek için daha istekli olacaklardır.
- Ebeveynlerin sağlıklı beslenmeleri, özellikle kahvaltı öğünlerini atlatmamaları önemli. Kendileri de kısıtlı yiyen ebeveynlerin, çocuklarına daha fazla yemek yedirmeye çalıştıkları bulunmuştur.
- Sebze tüketimini artırmak için, tükettikleri her sebze için bir jeton vererek çocuk ödüllendirilebilir. Jetonlar belirli bir sayıya ulaştığında istediği bir ödül alınabilir. Böylece sebzeyi daha çok tüketeceklerdir.
- Yiyeceği ödül olarak kullanmak, o yiyeceği tercih etmeyi artıracaktır.
- “Eğer sebzelerini yersen pudingini yiyebilirsin” demek, o sebzenin tüketimini azaltacaktır. “Sebzelerimi yemem için bana bir ödül veriliyor, demek ki sebzeler aslında olumsuz bir şey” diye düşünmelerine neden olacaktır.
Sonuç olarak, yeme seçimleri çocuklara öğretilebilir. ‘Benim çocuğum yemez/sevmez’ tutumu, birkaç başarısız denemenin ardından vazgeçmek, yiyeceği sadece ödül olarak kullanmak, çocuğun yeme davranışını olumsuz yönde etkileyecektir. Uygun tutum sergilenerek çocuklara yiyeceklerin belirli bir süre tattırmaya devam ettirilmesi, sonunda çocukların istenilen yiyecekleri daha fazla tüketmesini sağlayacaktır.
Yine başarısız olunması, altta yatan farklı nedenlerden kaynaklanıyor olabilir. Yemek yeme davranışındaki ciddi olumsuzluklar göz ardı edilmemelidir. Olumlu değişim sağlanamaması halinde bir uzmandan yardım almak gerekir.
Uzman Psikolog Sinem Taşyaran,
Mart 2018
Sarıyer Merkez / İstanbul
TEL.: 0212 218 60 20
GSM: 0546 965 55 15
(Fotoğraflar alıntıdır.)