Var olmak istiyoruz. Bir gruba, bir topluluğa mensup olmak istiyoruz. Kabul görmek, onaylanmak, sevilmek istiyoruz. Çevremizdekilerle ilişkilerimiz ve iletişimimiz iyi olsun istiyoruz. Ya bir futbol takımına kendimizi adıyoruz, ya da siyasi bir partinin ateşli savunucusu oluyoruz, ama illa ki bir taraf oluyoruz. Tarafımızı açıklamazsak, düşüncelerimizi paylaşmazsak, tarafsızlıkla suçlanıyoruz. Birini seçmek zorunda bırakılıyoruz aksi halde kabul görmüyoruz, dışlanıyoruz.
Karşımızdaki insanı değerlendirirken, önce nereli olduğunu, hangi takımı tuttuğunu, hangi mezhepten olduğunu, hangi partiye oy verdiğini merak ediyoruz. Tüm bunlar bizimle aynıysa, o insan ‘bizden biri’ oluyor, değilse ‘onlardan’ oluyor.
Halbuki insanı insan olarak değerlendirsek ve düşüncelere saygı göstermeyi becerebilsek, şu an günümüzde yaşanan bir çok tartışma ortadan kalkacaktır. İnsanlar öldüğünde, “bu sessiz kaldı, demek ki destekliyor” diyerek insanları hayatımızdan çıkarmanın bu kadar kolay olmaması gerekiyor. İlişkilerimiz öyle bir hale geldi ki, daha iki gündür tanıdığımız insanlara varımızı yoğumuzu ortaya koyacak kadar içimize alabiliyoruz. Ya da yıllardır tanıdığımız insanları iki dakikada hayatımızdan çıkarabiliyoruz.
Etiketler var bir de. Geçenlerde bir danışanım, “depresyondayım Sinem Hanım, değil mi?” diye sordu. Evet ya da hayır demedim. Ona “depresyon hastası” etiketini yapıştırmak doğru değil. Zor zamanlardan geçiyor ve birkaç depresyon tanı kriterini taşıyor diye onu bir grubun daimi üyesi yapmak istemedim. Bazen de “benim hastalığımın ne şimdi?” sorusuyla karşılaşıyorum. Hiçbir zaman bir hastalık ismiyle cevap vermiyorum.
Her insan eşsizdir. Aynı partiden, aynı takımdan, aynı gruptan olsa bile, her birey kendine özgüdür. Özellikle son zamanlarda ülkemizde yaşanan terör olayları, ölümler, kuşkusuz hepimizin canımızı sıkıyor. Böyle zamanlarda daha anlayışlı olmalı ve ‘eşsizliği’ hatırlamalıyız. Sen, eşsizsin. Karşındaki de eşsiz, tek, biriciktir. Nereye dâhil olursan ol, o grubun bir üyesi olarak da biriciksin. Bunu bilmek şüphesiz insan ilişkilerini daha iyiye taşıyacaktır ve zor zamanlarımızı daha çok katlanılır hale getirecektir.
Uzman Psikolog Sinem Taşyaran
16 Ekim 2015, İstanbul